Blog

Aksaray Psikolog

Alzehimer, yaş ilerledikçe unutkanlıkla ortaya çıkan,hafıza,konuşma gibi durumlarda sorunlar yaşayan,günlük yaşamın gerektirdiklerini uygulayamama gibi problemlere yol açan bir hastalıktır. Geri dönüşümü olmayan ve ilerleyen bir hastalık olan alzheimer, halk arasında bunama olarak bilinir. Beynin fonksiyonlarında bozukluk vardır. Hastanın düşünmesinde sorun ortaya çıkar. Alzheimer, ciddi bir hastalıktır. Belirtiler görüldükten 7-8 yıl sonra ölüme yol açabilmektedir. Alzheimer, sıklıkla 65 yaş üzerindeki kişilerde görülür. Hem kadın hem de erkekte görülen bu hastalığın kadınlarda biraz daha fazla görüldüğü saptanmıştır. Alzheimer hastalığının,temel olarak 10 tane belirtisinin olduğu kabul edilmektedir. Bu belirtilerin bir ya da birkaçının bulunması alzheimer belirtisi olabilir. 🔵günlük yaşamı etkileyecek kadar unutkan olma(kişilerin adlarını,olayları hatırlayamama), 🔵gündelik işleri yapamama(yemek yapmak gibi),           🔵kelimeleri bulurken zorlanmak, 🔵tarihleri ve bilinen yolları hatırlayamama, 🔵çok basit konularda bile karar vermede güçlük çekme,           🔵hesap yapamama, pratik düşünmede zorluk çekme, 🔵eşyaların yerini karıştırmak (koyarken başka yere koymak), 🔵davranışlarda ve ruh halinde değişiklik,                               🔵karakter özelliklerinin değişmesi, insanları suçlama, 🔵sorumluluk sahibi olmaktan kaçmak. alzheimerin belirtileridir. #alzheimer #21eylül #dünyaalzheimergünü #dinamikpsikoloji #

Akıllı cihazlar çocuklarda asosyalliğe neden oluyor! Aksaray Çocuk Psikoloğu/ Aksaray Psikolog

Hayatımızı kolaylaştırması ve keyifli vakit geçirmemizi sağladığı için artık hayatımızın vazgeçilmez bir parçası haline gelen akıllı cihazlar doğru şekilde kullanılmadığında birçok problemin hayatımızda baş göstermesine neden oluyor. Teknolojinin hızlı bir şekilde gelişmesi ve akıllı cihaz kullanımının çok küçük yaşlardan itibaren başlaması birçok fiziksel ve ruhsal probleme yol açarken bu konuda ailelerin bilinçli olması ve özellikle çocukların bilinçlendirilmesi şarttır.
Psikolog Hicran Akçay “çocukları ve gençleri akıllı cihazlardan tamamen mahrum etmenin de yanlış olduğunu unutmadan, akıllı cihaz kullanımında anne babaların belirleyici rol üstlenmesi gerektiğini” ifade etti. Sınırsız akıllı cihaz kullanımının çocukların sağlıklarını ne kadar tehdit ettiğini bilmesi ve bu konuda önlemlerini alması yaşamlarının kalanında daha kaliteli bir hayat sürmeleri için önemli bir adımdır.
Uzun süre tablet, cep telefonu gibi cihazlarla uğraşan çocukların bağımlı hale gelerek dikkat dağınıklığı, uyku problemleri, öfke kontrol güçlükleri, obezite, anksiyete, depresyon, otizm gibi birçok ruhsal sorunla karşı karşıya kaldığı görülüyor. Ayrıca düşük özgüven, sosyal ilişkilerde bozulma, asosyallik ve empati yeteneğinin gelişmemesine neden olur. Hem kendimiz hem de çocuklarımız için akıllı cihazların kullanımını sınırlamalı ve keyfi kullanımı olabildiğince düşük tutmalıyız.
Ailelere Tavsiyeler
Anne babalar akıllı cihaz kullanımı konusunda çocukları için süre kısıtlamasına gitmelidir. Akıllı cihazların arada bir elden bırakılması için anne ve babaların çocukları ile zaman açısından bir ortak karar almaları ve birlikte yemek yeme, kitap okuma, ev ödevi yapma  esnasında akıllı cihazlar kapalı tutulmalıdır.
Anne ve babaların evde televizyon ya da akıllı cihazlarla geçirdiği vakit çocuklara olumsuz örnek teşkil etmemelidir. Evde akıllı cihazlarınıza gömülerek çocuklarınızı sizinle vakit geçirmekten mahrum bırakmayın.
Çocuğunuz akıllı cihaz kullanırken yanında mutlaka sizin de olmanız, aktiviteyi paylaşmanız gerekir. Çünkü bu durum onunla konuşmanızı ve düşünmenizi sağlar ve bu da çocuğun gelişimini olumlu etkiler.
Unutmayalım ki çocuk hayal kurarak gelişir ama bilgisayarlar oyunları, akıllı cihazlar çocuklara kendi hayallerini dikte ettirir. Biz istiyoruz ki çocuk, kendi hayalini ve sınırlarını kendi belirlesin kendi kursun. Teknolojiyi hayatımızdan çıkaramıyoruz.
Bir şekilde teknolojinin bize kolaylık sağladığını biliyoruz. Bu çocuklarımız için de geçerli ama çocuklarımıza teknoloji ile tanıştıkları ilk dönemden itibaren mutlaka bu teknolojiyi nasıl kullanacakları konusunda sınırları oluşturmamız ve bu sınırları uygulamamız gerekiyor. Sınırsız kullanım tehlikelidir.

Aksaray Dinamik Psikolojik Danışmanlık ve Eğitim Merkezi

Klinik Psikolog Hicran Akçay

İletişim 0382 201 00 22

 

Çocuğum Okula Hazır Mı? Aksaray Çocuk Psikoloğu

 

İlkokula başlama dönemi hem aileler hem de çocuklar için mutluluk, heyecan, gurur, merak, korku, kaygı gibi birçok farklı duygunun bir arada yaşandığı bir dönemdir. Anne-babalar yaz tatili boyunca çocukları için en uygun okulu, öğretmeni belirleme ve 1. sınıfa başlama zamanı konularında kararsızlık yaşamaktalar.
Çocuklarının okula uyum sağlamalarında ve başarılı olmalarında rol oynamak isteyen ana-babalar, işe çocuklarının gelişimsel özelliklerini iyi takip ederek ve çocuklarının gelişimlerini objektif değerlendirmekle başlayabilirler.
Çocuğun okula hazır olması; fiziksel, bilişsel, dil ve motor, sosyal ve duygusal gelişim alanlarında yaşına uygun şekilde desteklenmesi ile yakından ilgilidir. Özellikle 60-71 aylar arası çocukların (bazı şartlar dahilinde) okula başlayabilir durumda olmasına rağmen son kararın ailelere ait olduğu bu dönemde çocukların gelişimlerinin objektif olarak değerlendirilmesi çocukların eğitim hayatının sağlıklı devam etmesi için çok önemlidir.
Klinik Psikolog Hicran Akçay okula başlamaya hazır olmamasına karşın 1. sınıfa başlayan çocukların ayrılık kaygısı, okul fobisi, alt ıslatma, arkadaş edinme ve iletişim kurmada güçlükler, okul, sınıf kurallarına uymakta güçlükler, güvensizlik, kaygı bozukluğu, dikkat eksikliği, öğrenme güçlüğü gibi birçok sorun yaşama ihtimallerinin yüksek olduğunu ifade etti. Ailelere karar verirken mutlaka çocuklarının gelişimine dikkat ederek, çocuklarının gelişiminin okula başlamak için tam olarak yeterli olduğundan emin olmadıkları sürece yasal zorunluluklar dışında çocuklarını 1’inci sınıfa kaydettirmemeleri konusunda uyarıda bulundu.
Çocuğunuz okula gerçekten hazır mı?
Çocuğun kendine yetebilmesi, yani kendi başına tuvalete gidebilmesi, ellerini yıkayabilmesi gibi öz bakım becerilerini kazanmış olması gerekir.
Diğer önemli konu, çocuğunuzun duygusal sosyal becerileridir. Özellikle size bağımlı olmamasına dikkat edin. Duygusal olarak da okula hazır olmalı.
Çocuk evde bazı kurallar/sınırlarla tanışmamışsa okuldaki kurallara uymakta zorlanabilir.
Çocuğunuza sabretme, sırasını bekleme gibi becerileri kazandırmış olmalısınız. Çocuk masada oturup bir etkinlik, bir boyama yapabilecek süre kadar sabredebilmelidir. Büyük- küçük kavramlarını, sağını, solunu bilmeli, nesneleri büyüklük, genişlik ve uzunluk özelliklerine göre sınıflandırabilmelidir.
Eğer anne-baba olarak çocuğunuzun okula başlaması konusunda ciddi endişeleriniz varsa vakit geçirmeden Aksaray Dinamik Psikolojik Danışmanlık ve Eğitim Merkezine  başvurarak çocuğunuzun okul olgunluğu açısından değerlendirilmesini istemeniz yararlı olacaktır.
Okula hazır olmadan okula başlayan çocukların okul hayatında başarısız olma riskinin yüksek olduğunu ve bu başarısızlığın onun gelecekteki yaşamını olumsuz yönde etkileyebileceğini unutmayın!

Aksaray Dinamik Psikolojik Danışmanlık ve Eğitim Merkezi

Klinik Psikolog Hicran Akçay

İletişim 0382 201 00 22