aksaray dinamik psikoterapi merkezi

Ergenlik: İkinci Doğum /Aksaray Ergen Danışmanlığı

Ergenlik dönemi bütün anne babaların bocaladığı ve ergenlik dönemindeki çocuklarına nasıl davranmaları gerektiği konusunda çaresiz kaldıkları karmaşık, yorucu ve sihirli bir dönemdir. Hem çocukluktan çıkmaya çalışan genç için hem de ona nasıl davranacağını bilemeyen ailesi için ciddi anlamda yıpratıcı bir süreçtir.

Ergenlik dönemindeki genç kendisi ve çevresi ile sürekli savaş halinde görülür. Ancak kimi gençte bu dönem gürültülü geçerken, kimisinde daha sakin atlatılır. Çocuk ergenlik dönemiyle birlikte ikinci defa dünyaya gelir. Ergenlik döneminde kişilik araması içinde olan çocuklar bu hızlı bedensel büyümeye ve değişimlere uymada zorluk çeker ve bocalarlar. Bu değişiklikler kendisine anlatılıp, bunların normal gelişmeler olduğu anlatılan bir çocuk bu sıkıntıları daha kolay atlatacaktır.

Ergenlik dönemine girme yaşı, bireyden bireye değişir. Gelişme ve değişmenin herkeste değişik düzeylerde olacağını bilmek gencin kaygılarını azaltır. İlgili anne baba, gencin yaşadığı sıkıntıların geçici olduğunu, sorunların çözülebileceğini, gerekli olan gücün kendi içinde bulunduğunu hissettirir. Kendileriyle ilgilenilmeyen, yaşadıkları psikolojik karmaşa ve genel gençlik sorunları karşısında yalnız bırakılan gençler, sorunlarına daha büyük anlamlar verir, bu sorunların kendilerini mahvedeceği düşüncesine kapılır. Kimlik bunalımında kendilerine uzanan her el onlar için önemlidir. Kendisiyle ilgilenilmeyen genç, yalnızlık ve terk edilmişlik duygularıyla kendisine uzanan her ele yapışır. Genç her şeyden önce kendini aramaktadır. Kendi kişiliğine çeki düzen vermeye çalışır. Kendi kimliğine kavuşabilmesi için, genç, önce ana-baba etkisinden sıyrılmaya çalışır. Onun gözünde ana-babası hiç yanlış yapmayan kişiler değildir. Onları eleştirmeye başlar. O artık kendi seçimlerini yapar, kendi düşüncelerini söyler. Onun adına verdiğimiz kararlar geçersiz olmaya başlar. Yani kontrolü kaybetmeye başladığımızı anlarız. Ergenlik dönemi kişiliğin gelişimi açısından çok çok önemli bir dönemdir. 

Ergenlik döneminin gelişim ve değişim dönemi olduğu unutulmamalıdır. Bu değişimin doğal ve kaçınılmaz olduğunu kabul edin. Ergenle kurulan iletişimin kalitesine dikkat edilmelidir. İletişimde kullanılan dil daima olumlu, destekleyici, sıcak ve samimi olmalıdır.Ergenin fikirlerine değer verilmeli ve hayal ve hedefleri özenle dinlenmelidir. Ergenin sosyal çevresine verdiği değer aile tarafından anlaşılmalıdır. Rol model olarak belirlediği kişiler anne baba tarafından yakından takip edilmelidir. Ergenlik dönemi konusunda bilgi edinin. Çocuğunuzun fiziksel ve ruhsal değişimini ilgi ve sabırla takip edin, bu değişikliklerin normal bir gelişim olduğunu anlamaya çalışın. Ergen bireyle anlaşmalar yapın, kurallar konusunda doğabilecek zararları anlatın, ama tehditte bulunmayın. Ergen bireyin başından geçen konuları ve olayları öğrenmek istiyorsanız onunla bir anlaşma ve iletişim modeli oluşturmalısınız. Günümüzde anne ve babaların hayatı hiç de kolay değil, ama buna rağmen ergenin ihtiyaçları var. Ergenlik çağındaki çocuğun duyduğu en büyük ihtiyaç, ne daha sıkı kurallar ne de aklına eseni yapmasına izin verilmesidir. Ergenlik çağındaki çocuğun ihtiyaç duyduğu şey, anlayıştır. Ancak anlayış gösterirseniz ergeninizi üzen sorunların altında neyin yattığını algılamaya ve doyurucu bir çözüm geliştirmeye başlayabilirsiniz. Ergenlik dönemindeki çocuğunuza ilgi göstermelisiniz. İlgi göstermek kontrol etmek ya da nutuk atmak değildir. Bu, çocuğunuzu artık bir çocuk olarak değil, yetişmekte olan ve yetişkin haline gelmek isteyen birisi olarak görmeye başlamak anlamına gelir.

Aksaray Dinamik Psikolojik Danışmanlık ve Eğitim Merkezi

Bilgi ve Randevu; 0382 201 00 22

 

Akıllı cihazlar çocuklarda asosyalliğe neden oluyor! Aksaray Çocuk Psikoloğu/ Aksaray Psikolog

Hayatımızı kolaylaştırması ve keyifli vakit geçirmemizi sağladığı için artık hayatımızın vazgeçilmez bir parçası haline gelen akıllı cihazlar doğru şekilde kullanılmadığında birçok problemin hayatımızda baş göstermesine neden oluyor. Teknolojinin hızlı bir şekilde gelişmesi ve akıllı cihaz kullanımının çok küçük yaşlardan itibaren başlaması birçok fiziksel ve ruhsal probleme yol açarken bu konuda ailelerin bilinçli olması ve özellikle çocukların bilinçlendirilmesi şarttır.
Psikolog Hicran Akçay “çocukları ve gençleri akıllı cihazlardan tamamen mahrum etmenin de yanlış olduğunu unutmadan, akıllı cihaz kullanımında anne babaların belirleyici rol üstlenmesi gerektiğini” ifade etti. Sınırsız akıllı cihaz kullanımının çocukların sağlıklarını ne kadar tehdit ettiğini bilmesi ve bu konuda önlemlerini alması yaşamlarının kalanında daha kaliteli bir hayat sürmeleri için önemli bir adımdır.
Uzun süre tablet, cep telefonu gibi cihazlarla uğraşan çocukların bağımlı hale gelerek dikkat dağınıklığı, uyku problemleri, öfke kontrol güçlükleri, obezite, anksiyete, depresyon, otizm gibi birçok ruhsal sorunla karşı karşıya kaldığı görülüyor. Ayrıca düşük özgüven, sosyal ilişkilerde bozulma, asosyallik ve empati yeteneğinin gelişmemesine neden olur. Hem kendimiz hem de çocuklarımız için akıllı cihazların kullanımını sınırlamalı ve keyfi kullanımı olabildiğince düşük tutmalıyız.
Ailelere Tavsiyeler
Anne babalar akıllı cihaz kullanımı konusunda çocukları için süre kısıtlamasına gitmelidir. Akıllı cihazların arada bir elden bırakılması için anne ve babaların çocukları ile zaman açısından bir ortak karar almaları ve birlikte yemek yeme, kitap okuma, ev ödevi yapma  esnasında akıllı cihazlar kapalı tutulmalıdır.
Anne ve babaların evde televizyon ya da akıllı cihazlarla geçirdiği vakit çocuklara olumsuz örnek teşkil etmemelidir. Evde akıllı cihazlarınıza gömülerek çocuklarınızı sizinle vakit geçirmekten mahrum bırakmayın.
Çocuğunuz akıllı cihaz kullanırken yanında mutlaka sizin de olmanız, aktiviteyi paylaşmanız gerekir. Çünkü bu durum onunla konuşmanızı ve düşünmenizi sağlar ve bu da çocuğun gelişimini olumlu etkiler.
Unutmayalım ki çocuk hayal kurarak gelişir ama bilgisayarlar oyunları, akıllı cihazlar çocuklara kendi hayallerini dikte ettirir. Biz istiyoruz ki çocuk, kendi hayalini ve sınırlarını kendi belirlesin kendi kursun. Teknolojiyi hayatımızdan çıkaramıyoruz.
Bir şekilde teknolojinin bize kolaylık sağladığını biliyoruz. Bu çocuklarımız için de geçerli ama çocuklarımıza teknoloji ile tanıştıkları ilk dönemden itibaren mutlaka bu teknolojiyi nasıl kullanacakları konusunda sınırları oluşturmamız ve bu sınırları uygulamamız gerekiyor. Sınırsız kullanım tehlikelidir.

Aksaray Dinamik Psikolojik Danışmanlık ve Eğitim Merkezi

Klinik Psikolog Hicran Akçay

İletişim 0382 201 00 22